Uykusuz gecelerimden biri daha... Hüznüme yenik düştü, yalancı gülüşüm. Duvarlarım öyle yüksek ki, bazen ben bile göremiyorum içimdekilerini. Yanı başımda duruyor gözyaşı koleksiyonum. Gözyaşlarımın içine sakladığım her anı, tekrar tekrar yaşanıyor göz kapaklarımın altında. Gözlerimi kapamaya korktuğum için belki de uyuyamıyorum.
Ne dileyeceğimi şaşırdım hayatımdan. Prenses olduğum tek haneli yaşlarıma geri dönme isteği içindeyim. Bir kişiyle hayatıma giren herkes, şimdi bir kişinin gidişiyle çıkıyor hayatımdan. Hüznüme hüzün katmaktan öteye gidemiyorum her düşümde ve düşüncemde. Hayallerim siliniyor, değişiyor. Yeşermeyi bekliyorum yorgunluklarımda.
Düşünmeye geç başladığım her başlık sorun mu? Güvenilmeyeceğini test edilmiş onaylanmış birine neden sonsuz güvenir insan? Neden görmek istemez, kaçışları? Neden insanların sözlerine kulaklarını tıkar? Hayalindekiyle elindeki farklı olduğunu bile bile nasıl kandırır kendini? Satırlar senden, size nasıl bu kadar çabuk geçer? Ve yenildiğini mi yoksa kazandığımı nasıl anlamaz? Sorularımın büyüttüğü korkularımı yaşarken, ben; göz yaşı nedir bilmeyen ve gözyaşıma inanmayanlar için düşlerimi kaybettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder